13 Mart 2012 Salı

Kafayı Dekorasyona Taktım

Dekorasyon konusundan hiç anlamıyorum. Perde seçmeye gidince resmen paralize oluyorum. Hangi renk, hangi renkle gider, döşemelik kumaş nasıl seçilmeli bir türlü karar veremiyorum. Zevkli insanlara, alakasız mobilyaları biraraya getirip yepyeni kombinasyonlar yaratanlara çok özeniyorum. Ama yapamıyorum, bilemiyorum, karar veremiyorum. İşin kötüsü; mağaza gezerken çok sıkılıyorum.

 Ama evin dekorasyonuna ciddi bir şekilde el atmanın zamanı geldi. Ev şu anda çocuklara göre şekillenmiş durumda. Ortada hiç bir sehpa ya da obje yok. Koltuklar duvarlara dayanmış ve orta alan bisikletle gezmeye ya da top oynamaya uygun hale getirilmiş durumda. Kanapelerin üzeri farklı lekelerle dolu.

Fakat ben bu durumdan çok sıkıldım ve evde genel bir düzenlemeye gitmek istiyorum. Bir yerlerden başlamak için dekorasyon dergileri bakar ve tanıdıklara fikir sorarken hayatımın kitabı karşıma çıktı: 'The Perfectly Imperfect Home'

Kitap adından da anlaşılacağı üzere bir evin mükemmel gözükmek zorunda olmadığı fikrine dayanıyor. Önemli olan evin sizin ihiyaçlarınıza göre döşenmesi ve sizi yansıtması. Çok basit ve adım adım bir anlatımı var.

Aydınlatma nasıl olmalı, okuma ışığı ile yemek masası ışığının farkları, evin girişi nasıl düzenlenmeli gibi son derece kilit sorulara mantıklı ve uygulanabilir cevaplar veriyor.


Kitapta dekoratörlerle ilgili anlatılan bir anektod da çok hoşuma gitti. 'Bütün dekoratörler dekorasyonunu yaptıkları evlerin sahiplerinin tüm ihtiyaçlarını anladıklarını ve evi bu ihtiyaçlara göre döşediklerin söylerler. Bu doğru değildir' diyor yazar. Bu arada yazar Wall Street Journal'ın life-style dergisi Domino'nun kurucu editörü. Dili  son derece eğlenceli ve komik.


Ama kitabın en, en, en güzel yanı illüstrasyonları. Kitapta fotoğraflar değil, suluboya resimler kullanılmış. O kadar tatlı, insana yaşama sevinci veren, hayatın içinden resimler ki bunlar sürekli onlara bakmak istiyorsunuz.

Şu ana kadar öğrendiğim en önemli kurallar ise şunlar:

1) Tepe aydınlatmasından kaçının. Lokal aydınlatma kullanın.
2) Evinize aşık olmadığınız hiç bir eşyayı almayın.
3) Salonunuzda bölümler olusturun. Oturma, yemek, okuma, eşya sergileme gibi.
4) Eviniz sizi ve ailenizi anlatsın.

Dekorasyon maceram başlıyor....

5 yorum:

  1. Kitabın ismi ilgisi olmayanı bile içine çeker! Dediğin gibi kullanılan desen örnekleri de muhteşem. Tanıştırdığın için teşekkürler:)
    Sabah sabah içim canlandı yazını görünce, herşey kara kara giderken bir renk damladı üstüme, sağol:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmene sevindim . Fakat bu dekorasyon merakı bana pahalıya patlayacak gibi geliyor:)

      Sil
  2. Defne! Ben 2000li yılların başında e-net programındaki fakir ama gururlu stajyer Esra. Hatırlar mısın bilmem ama seni görmek hele ki iki çocuklu ve exper tadında bir anne olarak tekrar görmek çok güzel.(twitter'da takip önerileri arasında birden resmin belirdi geçen gün, orada tanıdım)Benim de 2.5 yaşında bir oğlum var. Bloğunu okumaya başladım bu arada.
    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,

      Ne güzel oldu böyle seninle tekrar karşılaşmak:)Ne günlerdi.... Şimdi ne yapıyorsun, nerelerdesin? Sevgiler...

      Sil
  3. Oğlum doğduktan sonra doktoraya başladım İstanbul Universitesi Gazetecilik bölümünde. Onun dışında Yabancı basın için çevirmenlik yapıyorum, yabancı çekim ekipleri için fixer olarak çalışıyorum vs. Hep dönemsel işler. Bir de bloğum var. gulesracakir@blogspot.com.
    Sen hala NTV'de misin? Resimlerden gördüğüm kadarıyla hiç değişmemişsin! Annelik çok yakışmış.

    YanıtlaSil