4 Mart 2013 Pazartesi

O Muhteşem Hayatınız



Haftasonu Oya Baydar'ın 'O Muhteşem Hayatınız'ı okudum. Daha önce Oya Baydar'ın Melek Ulagay ile beraber yazdıkları hayat hikayelerini anlatan  'Bir Dönem, İki Kadın'ı okumuştum. İnançlı solcular olarak yaşadıkları maceralı ve zor hayat ilgimi çekmişti.



'O Muhteşem Hayatınız' ön planda  ünü dünya çapına yayılmış Türk primadonnasının hayatını  anlatan bir roman. Olağanüstü bir sese ve müzik yeteneğine sahip subay çocuğu Diva zengin ve kültürlü işadamıyla evlenir. Fakat müzik aşkı üstün gelir ve kocasını ve küçük kızını arkada bırakarak kendini müziğe adar. Avrupa operalarında başarıdan başarıya koşarken, 13 yaşından sonra kızıyla bir daha hiç görüşmez.

Yıllar sonra Türkiye'ye döner ve büyük hayranı 'Toplayıcı' ile karşılaşır. 'Toplayıcı' Diva'ya neredeyse tapar ve onunla ilgili her tür fotoğraf ve belgeyi toplar. Hazinesini göstermek için Diva'ya ulaşır ve olaylar gelişir. O zamana kadar geçmişiyle hiç ilgilenmeyen Diva anılarına ve geçmişine  merak salar. Doğu'da geçen çocukluğuna, yarı rüya anıları ile zaman zaman geçmişe döner.

Bu arada 30 senedir görmediği kızıyla yine 'Toplayıcı' aracılığı ile buluşur. Kızı da müzik araştırmacısı olmuştur. Mayalar'la ilgili araştırmalar yapan bir bilim insanıyken Türkiye'ye dönmüş, evlemiş ve iki erkek çocuğu olmuş. Sponsorlu bir proje nedeniyle Dersim bölgesinin müzikleriyle ilgili bir araştırmaya başlar. Rehberi de bölgenin önemli ailelerinden birinden gelen Cansa'dır.

Karakterler birer sembol

Kitap; Avrupa'dan Dersim'in dağlarına uzanan, geçmişle ve köklerle tanışmaya dair bir roman.  Resmi tarihin üzerini kapatmaya çalıştığı ama mutlaka açığa çıkacak gerçekleri anlatıyor.

Kitaptaki her karakter de bence aslında bir sembol.

'Toplayıcı' resmi tarihi simgeliyor. Diva'sına hayalinde yaşattığı 'O Muhteşem Hayat'ı belgelerle oluşturmaya çalışıyor. Diva'nın gerçek hayatı değil, kendi hayalindeki yaşamı yaşadığına inanıyor. Gerekirse photoshop kullanarak eskiyi baştan yaratmaya hazır.

Diva ise Türkiye'yi simgeliyor. Köklerinden bir dönem kopmuş, geçmişiyle hiç ilgilenmemiş, Avrupa'da bir yaşam seçmiş. Ama artık Türkiye'ye, özüne dönmüş ve geçmişiyle yüzleşmeye hazır.

Arya( Diva'nın kızı) ise günümüz Türk insanını simgeliyor. Geçmişine merak salan, araştırınca kabullenmesi zor gerçeklerle karşılaşan.


Kitabı bu sembollerle okuyunca göndermeleri anlamak daha kolay. Ben kitabı genel olarak beğendim. Fakat Diva'nın baştaki içsel bölümlerini fazla uzun ve tekrar buldum. Arya'nın Dersim yolculuğu ve kitabın sonu ise daha uzun olabilirdi. Karakter ise belki de sembol oldukları için çok insani ve derinlikli  değildi. Kitabın suçlayıcı değil, anlamaya yönelik ve siyah-beyazdan çok grilere dikkat çeken bir anlatımı olmasını sevdim.