Neyse, ben işe tüm çarşafları ortaya çıkararak başladım. Bu arada bu işleri 3,5 yaşındaki Zeynep'le birlikte yaptığımı özellikle belirtmek isterim. Ona çok eğlenceli geldi tabii bu durum. Çarşafların içinde yuvarlanmak ve kılıfları kendince çiftlemekle bayağı eğlendi. Ben onun kadar eğlenmedim tabii ama o kadar olur.
Çarşaflardan lekeli ya da lastikleri gevşemiş olanları ayırdım. Nevresim takımlarını biraraya getirdim. 9 senelik evlilik ve iki çocuktan sonra takımların ağzı burnu kaymış ve birbirlerinden ayrı düşmüşler.
Eskileri yer bezi olarak ayırınca çekmecelerde bayağı yer açıldı. Herkesin takımını kendi odasındaki dolaplara, içlerine beyaz sabun koyarak yerleştirdim . Çarşaf olarak 'fitted' tabir edilen kenarı lastikli çarşafları tercih ediyorum. Takması çok pratik ve ütü gerektirmiyor.
Aynı şekilde havlulardan da eskiyenleri, havı gitmiş olanları ayırdım. Pek rahatladı havlu dolabım.
Türk tipi dekorasyon: Konserve kavanozuyla banyo düzenleme
Banyodaki ıvır-zıvır dolabını da düzenledim. Bir yerde banyodaki eşyaları kavanoz ya da şeffaf kutulara koyma fikrini görmüştüm. Her Türk kadını gibi konserve kavanozlarını biriktirdiğim için Tat kavanozlarımın içine traş bıçaklarını ve banyo ıvır-zıvırlarını koyup, dolaba kaldırdım. Cool dekorasyon sitelerindeki gibi olmadı ama yavaş yavaş olur diye düşünüyorum. Şimdiki amacım çocuklara kavanoz kapaklarını ve kavanozların üstünü boyatmak.
Bu arada çekmecelerde çocuklardan ara ara vermek üzere sakladığım ve orada olduklarını unuttuğum balonları da bulmak hoş oldu.
Bir de bir yerlerden başlamak bile bana iyi geldi. Çok güzel olmasa, dergilerdekine benzemese, çocuklar özenle yerleştirdiğim dolapları hemen dağıtsa bile evle uğraşmak, en azından değişik şeyler denemek güzel.
Bu maceradan öğrendiklerim:
- Düzenli olarak evdeki dolapları gözden geçirin.
- Eski ve kullanılmayan eşyaları atın, verin, elden çıkarın.
- Fazlalıklar hem dolaplarda yer tutar hem de hayatınızda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder