2 Aralık 2011 Cuma

Beklentilerimi Aşan Bir Kitap



Kız kitabı okumayı sevdiğimi yazmıştım. Bridget Jones ile başlayan ve sonrasında 'chick-lit' denen türe dönüşen kitaplar kafa dağıtmak için birebir. Aralarında çok kötü olanlar da var, Sophie Kinsella ve Jane Green gibi iyi olanlar da var.

David Nicholls'un 'One Day'ini de 'kız kitabı' kategorisinde değerlendirerek almıştım. Çok fazla da bir beklentim yoktı açıkçası. Ama kitap benim beklentilerimi aştı.

'One Day' üniversite mezuniyet gecesi bir partide tanışan ve geceyi beraber geçiren Dexter ve Emma'nın 20 yıla uzanan hikayesi. 20 yılı her yılın 15 Temmuz'undan takip ediyoruz. İki gencin büyümesi, yaşamlarındaki doğru-yanlış seçimlerini, çektikleri acı ve arkadaşlıklarının evrilmesini takip ediyoruz.

Kitap sadece bir aşk hikayesi değil, bir olgunlaşma ve dostluk hikayesi. Ayrıca 80'ler ve 90'lara dair detaylar ve değişen yaşam koşulları ve popüler kültür izleri de gayet iyi kullanılmış.

Kitap çok büyük laflar etmiyor, kahramanlarını abartmıyor, cilalamıyor. Hayata dair ve hepimizin başına gelebilecek doğrular, yanlışlar var.

Ben çok beğendim ve etkilendim. Hem sonunu merak ettim hem de bitmesin istedim.


Hollywood her zaman olduğu gibi başarılı bu kitabı da kaçırmamış ve filmini yapmış. Başrolünde de Anne Hathaway oynuyor. Şimdiki hedefim filmini izlemek.

Not: Ben kitabın orjinalini okudum. O nedenle Türkçe'ye çevirisi hakkında bir yorum yapamayacağım. Genelde bu tip best-seller kitapların çevirileri çok özensiz ve kötü yapılıyor ne yazık ki. O nedenle okursanız İngilizcesini okumanızı öneririm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder