Havaların soğuk olduğu günlerde çocukları oyalamak gerçekten çok zor olabiliyor. Evde oynanacak oyun sayısı belli olduğu ve çocukların enerjisi de çok olduğu için ya aralarında arıza çıkıyor ya da televizyona mahkum oluyorlar.
Ben de bu sene pazar günleri çocukları farklı mekanlara götürmeye karar verdim. Alışveriş merkezlerine çok zorda kalmadıkça gitmek istemiyorum. Gittiğimiz yerleri ve deneyimlerimizi yazayım ki benim gibi çocuklulara kaynak olsun.
İki çocukla gezmenin ipuçları
Öncelikle mutlaka sabah erken yola çıkın. Çocuklar pazar günü bile sabahın köründe kalktığı için bunu başarmak çok zor değil. En geç onda evden çıkmış olun. Yoksa İstanbul'un korkunç pazar-gezme trafiğine takılabilirsiniz. Benim tercihim sabah çıkıp, öğleden sonra iki gibi dönmek.
Sadece tek bir sırt çantası alın. Çocuklar için ayrı, kendiniz için ayrı çanta yapmayın. Tek çantaya hem kendi hem de iki çocuğun eşyalarını rahatlıkla sığdırıyorum. Su, ıslak mendil, yedek kıyafet ve çubuk kraker gibi atıştırmalık yiyecek almadan hiç bir anne evden çıkmaz zaten ama ben yine de hatırlatayım.
Çocukları kat kat giydirin. İçeri gir-çık yapacağınız mekanlar olabilir. Kat kat kıyafetlerle çocukları korumak daha kolay.
Toplu taşıma kullanın. Ben araba kullanmadığım için zaten zorunlu olarak toplu taşıma kullanıyorum ama metro ve vapura binmeyi çocuklar çok seviyor. Hem küçük yaştan bu araçları kullanmayı öğrenmeleri gerek. Akbil'inizi doldurmayı unutmayın.
Rotanızı basit tutun. Bir günde tek bir noktaya gidin ve eve dönün. Çocuklar çok uzun yürüyemiyor ve yorulup, sıkılıyorlar. Mola vereceğiniz yerleri de önceden belirleyin.
Mümkünse yanınızda daha büyük bir çocuk ya da ilgili bir büyük olsun. Çocuklar sizden çok bir abi-ablayı dinlemeye daha yatkın oluyor.
Çocukla Gidilebilecek İstanbul Müzeleri
İstanbul Modern: Modern sanat çocukların sevdiği ve ilgisini çeken bir sanat türü. Özellikle interaktif özelliklere sahip eserlerle bayağı vakit geçiriyorlar. İstanbul Modern'in sabit sergileri de geçici sergileri de ilgilerini çekecektir.
Müzenin cafesi de-önünde dev bir transatlantik durmadığı sürece- İstanbul'un en harika manzaralarından birine sahip. Fakat kendinizi hazırlayın. Fiyatlar son derece kazık. Elma suyu 12 TL. Çocuklar için sosis- patates kızarması gibi yiyecekler de var.
Hediye dükkanında hem çocuklar hem de ev için güzel ürünler var.
İstanbul Modern'i genelde yabancılar ziyaret ediyor. Sabah saatlerinden itibaren oldukça yoğun. Kesin erken gidin. Biz Kadıköy'den Karaköy'e vapurla gidip, müzeye yürüyoruz.
Santral İstanbul: Bilgi Üniversitesi'nin Haliç kıyısındaki kampüsü nefis bir yer. Dev ağaçların yer aldığı bahçesi her mevsim başka güzel. Buradaki Talimhane isimli cafe pazar kahvaltıları ile meşhur. Fiyatlar ucuz değil. Kişi başı 30 TL gibi.
Komplekse adını veren elektrik santrali şimdi müzeye çevrilmiş durumda. Buradaki sabit sergide enteresan elektrik deneyleri var. Ayrıca santralin içini de gezebiliyorsunuz. Geçici sergi olarak biz 'İklim Değişiklikleri' sergisini gezdik. Çok müthiş değildi.
Biz halamızla beraber, arabayla gittik. Karaköy'e vapurla gidilip, taksiye binmek gerekir.
Salt Galata: Osmanlı Bankası'nın Genel Müdürlüğü artık müze. Karaköy'deki Bankalar Caddesi'ndeki nefis binaların en güzellerinden birini artık ücretsiz gezebiliyorsunuz. Binanın hem mimarisi hem de manzarası çok etkileyici.
İçinde Osmanlı Bankası'nın sabit sergisi var. Bankanın kasasının içine girebilir, ilk tahvilleri inceleyebilir, İmparatorluk tarihiyle paralel ilerleyen Osmanlı Bankası tarihini öğrenebilirsiniz.
Geçici sergi olarak Osmanlı topraklarındaki arkeoloji kazılarıyla ilgili bir sergi vardı. Çocuklar için banka kısmı daha ilgi çekiciydi.
Salt Galata'nın restoranı ve kafesi de var. Haliç'e bakan manzara etkileyici. Servis henüz oturmamış olsa da denediğimiz tatlılar başarılıydı. Kesin ileride çok popüler olur. Keşke ayrı bir çocuk menüsü yapsalar.
Karaköy'e vapurla gidip, müzeye yürüdük.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder