2 Ekim 2011 Pazar

'Kefaret ' Sonrası Hayalkırıklığı




Ian McEwan'dan ilk olarak 'Atonement'ı okumuştum. Daha doğrusu ilk olarak 'Kefaret' adıyla çevrilen filmini izlemiş, beğenince de 'Filmi böyle güzelse, kitabı kesin nefistir' diye düşünüp , kitabı almıştım.

Haklı da çıktım; 'Atonement' gerçekten de müthiş bir kitaptı. İncelikli, düşşel, çok acıklı ve sonu insanı çarpan  bir kitap.

Ardından başka McEwan kitapları da aldım ama okuyamadım. Geçen hafta 'Amsterdam'da Düello''yu okudum. Ve sanırım beklentim  çok yüksek olduğu için hayalkırıklığına uğradım.

Roman, aynı kadına aşık olan dört erkeği konu alıyor. Biri İngiltere Dışişleri Bakanı, biri İngiltere'nin en ünlü klasik müzik bestecisi, biri ünlü bir gazetenin yayın yönetmeni ve sonuncusu da gazetenin ortağı olan kocası.

Roman dördünü buluşturan Molly'nin cenaze töreninde başlıyor. Sonrasında da ihanet, güç, şantaj ve ölüm temalarında ilerliyor.

Ben romanın içine çok giremedim. Müzik kısımları bana çok hitap etmedi ve çeviri de metinle aramda nir engel oluşturdu.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder