Korona günlerinin bana en büyük faydası suluboyaya başlamam oldu. Okulda resim derslerine özel bir ilgim yoktu, çizim ya da boyayla hiç ilgilenmedim. Resim sanatını, müze gezmeyi, ressamları ve dönemleri öğrenmeyi hep sevdim ama resim yapabileceğimi hiç düşünmemiştim. Resim ancak çok yeteneklilerin yapabileceği ve çok iyi olmadıkça denenmemesi gereken bir işti benim için. Mazallah rezil olabilirdim!
Ders 1: Yeni şeyler denemekten korkmayın.
Mart'tan itibaren evde kalmaya başlayınca kitap okumak ve dizi izlemek dışında kafamı dağıtacak bir uğraş aradım.Ve sosyal medya mucizesi girdi devreye. Twitter'da takip ettiğim Aslıhan Karay suluboya işlerini paylaşmaya başladı ve bu benim çok ilgimi çekti. Hem onun gelişimini görmek hem de Instagram ve Youtube'daki eğitim kanallarını seyretmek merakımı daha da arttırdı. Ve uzun zamandır ilk kez 'Mükemmel olmak zorundayım' fikrini kenara bırakıp yeni bir şey denemeye cesaret ettim. İnternetten bir suluboya seti, kağıt ve fırça sipariş ettim. Gelir gelmez de oturup, ilk denememi yaptım. Mucize gibiydi çünkü yapabildim. Ortaya çıkan çok korkunç bir şey değildi. Yeni bir şey denemek korkulacak bir şey değildi.
Ders 2: Sosyal medyanın faydası onu kullanım şekline bağlı.
Suluboyada en büyük öğretmenim Youtube'daki yerli ve yabancı suluboya kanalları oldu. Gerçekten müthiş bir hizmet. En basit kurallardan, farklı tekniklere, yaratıcı önerilerden, malzeme seçimine kadar her konuda bilgi var. İzlemesi de adeta terapi gibi. Tabii ki biraz hayaller, gerçekler durumu oluyor. Bob Ross'un 'Şuraya küçük bir ağaç yapalım' deyip bir fırça hareketiyle çok inandırıcı bir ağaç yapması ve sizin evde kalakalmanıza benzer anlar yaşadım. Çok basitmiş gibi görünen renk karışımları ve fırça hareketlerinin zorluğunu anladım.
Boş zaman geçirme aracı olarak düşünülen sosyal medya mecralarının ne kadar zengin ve öğretici olabildiğini bir daha anladım. Henüz bir online kurs almadım ama eminim onlar da çok öğreticidir.
Ders 3: Malzemeyi tanıyın.
Suluboyanın malzemeleri çok belli ve basit. Su, boya,fırça ve kağıt. Ama her malzemeyi tanımak o kadar kolay değil. Bu malzemeler arasındaki en önemli olanın su olduğunu anlamam 6 ayımı aldı. Suyun miktarı, kağıt üzerindeki dağılımı, yönü bir resmin nasıl olacağını belirleyen en önemli unsur. Ayrıca suyu kontrol etmeyi öğrenmek hiç de kolay değil. Hatta belki tam anlamıyla kontrol etmek hiç öğrenilemiyordur. Bir miktar yön verilebilir ama su akar, kendi yolunu bulur.
Malzeme ve su benim için aynı zamanda hayatın bir metaforu oldu. Hayatta da ailemizdeki insanları, arkadaşlarımızı, fırsatları tanımak ama gerçekten tanımak çok önemli. Kısa zamanda olabilen, kolay bir şey de değil. Resim malzemesini farklı tekniklerde tanımak gibi insanları da farklı koşullarda tanıyabiliriz ancak. Zor zamanlardaki arkadaş davranışıyla partileyen arkadaş davranışı bir mi?
Ve aynı su gibi insanları ve hayatı da tam olarak bilmek, kontrol edebilmek ya da hakim olabilmek mümkün değil. Zamanla ve tecrübeyle biraz da anlayabilirsiniz belki ama asla ne olacağını tam olarak bilemezsiniz.
Ve aslında bu bilinmezlik hem hayatta hem de suluboyadaki en güzel şey. Suluboyayı suluboya yapan rastgele ortaya çıkan desenler, hata ile yapılan fırça darbelerinin beklenmedik sonuçları. Resme kişilik ve derinlik kazandıran anlık dokunuşlar. Tıpkı hayattaki gibi. Her şeyin planlanabildiği ve öngörüldüğü şekilde sonuçlandığı bir hayat yaşanmaya değer olur muydu? Hayatınıza sokacağınız insanları daha dikkatli seçebilirsiniz ama nasıl davranacaklarına siz karar veremezsiniz. Malzemenizi tanıyabilir, iyi geçinebilir ama asla tam olarak hakim olamazsınız.
Sulu boya resmi hayata benzeterek Harika yorumlamışsınız, tebrikler 👍
YanıtlaSilDefne'cim ne güzel anlatmissin yolculugunu. Ben de senin ciceklerini cok seviyorum. Paylasmaya devam lutfen. Birgalamamak da cok iyiymis, hayat dersi resmen :)
YanıtlaSilSevgiler...
Merhaba, Instagram sayfanız var mı ? çeşitli okuyan anne'ler var ama siz değilsiniz gibi.. Suluboya başlangıç seti olarak ne aldığınızı sorabilir miyim ? çok teşekkürler.
YanıtlaSilMerhaba. Instagram hesabım defneandac1. Ben başlangıç seti olarak Gansai Tambi'nin 14'lü setini almıştım.
YanıtlaSilhttps://www.ankasanat.com/zig-gansai-portable-set-14lu-defter-su-hazneli-firca-01mm-mangaka
Van Gogh ya da farklı bir markanın ufak bir setiyle de başlayabilirsiniz. Henüz çok amatör olduğum için malzeme önerisi vermek için kendimi çok yetkin görmüyorum. Ama çok soran olduğu için bir yazı yazsam iyi olabilir.
Çok öğrenci işi olmayan küçük bir set, iki fırça ve gerçek suluboya kağıdı alarak hemen başlayabilirsiniz.
Sevgiler
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil