30 Ocak 2024 Salı

2024 Yılında Okuduğum Kitaplar-Ocak

 

Bu yılbaşında aldığım klasik kararlardan biri; daha çok blog yazısı yazmaktı. Yazmaya başlamak zor geliyor, üşeniyorum ama aradan zaman geçtikten sonra yazdıklarımı okumayı seviyorum. O zaman daha çok yazmak lazım.Düşünmek, düşüncelerimi düzene koymak, hatırlamak için de yazmak mühim. 

Her kitap için ayrı post yazamasam da en azından her ay okuduğum kitapları toplu olarak yazabilirim diye düşündüm. O zaman Ocak ayıyla başlayalım. 




Açık Sır-Stella Rimington


2024 yılının ilk kitabı İngiliz İç İstihbarat Örgütü MI5'ın ilk kadın direktörü Stella Rimington'un otobiyografisi 'Açık Sır' oldu. Rimimgton'un gayet açık yüreklilikle yazdığı kitap, İkinci Dünya Savaşı'nda geçen zorlu çocukluğu ile başlıyor. Günümüzde 'travma' olarak adlandırılan nice olay, o zaman için hayatın olağan akışına dahil. Savaşın bitişiyle değişen yaşam, üniversite ve iş yaşamına adımlarla beraber kadının rolünü görmeye başlıyoruz. Kahkahalarla okuduğum yerler olmakla beraber son derece sert bir kitap aslında. Eşinin görevi nedeniyle Hindistan'a giden Rimington devlet göreviyle orada tanışıyor ve sonra adım adım istihbarat örgütünde en tepeye kadar yükseliyor. 


Kadının çalışma hayatındaki rolü ve değişimi üzerine çok fazla bölüm var. Tüm çalışan anneler gibi Rimington da işe çocuğunu getirmek zorunda kalıyor. Ama iş gizli ajanla, gizli evde buluşma olunca işe çocuk getirmek komik bir hal alıyor. Ya da bir ajanı taraf değiştirmeye ikna etmeye çalışırken, ajandan hasta çocuğu hasteneye götürmek için taksi parası borç alınca görev başarısızlığa uğrayabiliyor. Hem casusiyeye hem de kadın haklarına meraklı biri olarak samimi bulduğum ve etkilenerek okuduğum bir kitap oldu. 


Rimington otobiyografisinden başka casus romanları da yazmış. 





Karasevdalılar-Javier Marias



Javier Marias'ı nasıl ve kimden duydum tam olarak hatırlamıyorum. Geçen senenin sonunda ilk olarak Berta Isla'yı okudum ve çarpıldım. Basit bir hikayeyi, bu kadar derinlemesine ve yoğun anlatmak müthiş bir edebi beceri. Marias okumaya devam edeceğim belliydi. 


O yüzden yılın ilk kitaplarından biri 'Karasevdalılar' oldu. Marias yine basit görünebilecek bir konu seçmiş. Birbirini çok sevdiği belli olan ve her sabah aynı kafede kahvaltı eden evli bir çift ve onların mutluluğuna kafede şahit olan bir kadın. Evli çiftten koca, saçma bir şekilde cinayete kurban gider ve olaylar gelişir. Az sayıda karakter yine çok derinlemesine inceleniyor. Tek bir bakışla bu kadar çok şey anlatılabilir mi? Duygular bu kadar derinlikli anlaşılabilir mi? Marias gerçek bir sihirbaz. Bu kitapta da Marias sonda bir 'twist' yapıyor ve biz son sayfayla beraber kendimizi uzaklara bakarken buluyoruz. Çok,çok iyi. 



Yaban-Yakup Kadri Karaosmanoğlu


Yeni işim nedeniyle Cumhuriyetin ilk dönemiyle ilgili elimden geldiğince okumaya çalışıyorum. O nedenle  bu alanın klasiklerinden olan Yakup Kadri'nin 'Yaban'ını tekrar okudum. Üniversitede Ayhan Aktar'ın 'Sosyoloji' dersinde 'Türk Romanı paralelinde Tarih' başlığı altında okumuştuk. 


Kitap, bir Osmanlı aydınının Anadolu ile tanışmasını son derece sert bir şekilde anlatıyor. Günümüzün popüler tabiriyle 'Anadolu irfanı' tüm çıplaklığı ile burada. Ahmet Celal tipik bir Tanzimat aydını olarak halkın çıkarcılığı, acımasızlığı ile karşılaşıyor ve başta kabul etmek istemese de kabahatin kendisinde ve kendisi gibilerde olduğunu anlıyor. 


Anadolu cephesinde değişen bir şey yok!



Heveskar Çevirmen-Osman Akınhay


‘Heveskar Çevirmen’de Osman Akınhay hapishane yıllarında başlayan çevirmenlik macerasıyla beraber Türkiye’deki yayıncılık sektöründeki değişimi ve solun hikayesini de anlatmış. Müebbet almış bir genç nasıl hapiste İngilizce öğrenir, onlarca kitap çevirir?

İçerde nasıl bir hayat var? Aziz Nesin’den, Elif Şafak’a yayıncılık dünyasından onlarca karaktere rastlıyoruz. Solun çökmesinin etkileri,yayıncılığın siyasal /kültürel bir alan olmasından bir ‘piyasa’ haline gelmesi, kişisel gelişim Kitapları furyası, Doğan Cüceloğlu’nun şaşırtıcı teklifi ve daha pek çok ilginç anı. ‘Heveskar Çevirmen’ zorlu bir hayatın, azimli hikayesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder