14 Ağustos 2013 Çarşamba

Yazarların Kraliçesi; Patricia Highsmith





En sevdiğim yazar, kesinlikle Patricia Highsmith. Pek çok kitabını bloga başlamadan okuduğum için buraya yazmadım. Kesinlikle herkese tavsiye edeceğim, müthiş bir yazar.

Highsmith'i,  en çok -filmi yapıldığı için- 'Yetenekli Bay Ripley' karakteri ile tanıyoruz. Edebiyatın en   önemli anti-kahramanlarından Tom Ripley'i ben de çok seviyorum. Ama Higsmith'i Ripley serisiyle kısıtlamamak lazım. Kısa öyküleri ve diğer romanları da harikulade.

Amerika'da doğan Highsmith üniversiteden sonra Avrupa'ya gitti ve ölümüne kadar da orada kaldı. Lezbiyen kimliğini saklamadığı ve bunu kitaplarında da konu ettiği için Amerika'da çok geç kabul gördü. Son yıllarda kitaplarını tekrar basmaya başladılar.

Alfred Hitchcock'un ünlü filmi 'Strangers on a Train' Highsmith'in ilk romanından sinemaya uyarlandı. Kısa cümleleri, ayrıntılı betimlemelerden kaçınması,  atmosfer yaratmadaki becerisi, sıradan  hayatların ardındaki gerilim ve şiddeti aktarmadaki yeteneği olağanüstü. Edebiyatın süslü cümle kurmak değil, insanı anlatmak olduğunun en parlak örneği. 



Türkçe'de Can Yayınları ve bir dönem Remzi Kitabevi'nin Murathan Mungan yönetiminde çıkarttığı Çilek Dizisi'nde kitapları yayınlandı. Fakat eserlerinin tümü henüz Türkçeye çevrilmedi. Pek çoğunun da baskısı tükenmiş.

Highsmith'in 'Güzel Gölge' adlı biyografisini de Everest yayınladı. Çevirisini kötü buldum.





Bayram tatilinde daha önce okumadığım iki Highsmith romanı okudum. 'The Glass Cell' ve 'The Blunderer' . The Glass Cell Amerikan adalet ve cezaevi sistemine önemli eleştiriler getiren bir kitap. Suçlu olmayan iyi eğitimli kahramanımız, yanlışlıklar sonucu cezaevine girer ve tamamen değişir. 'Adalet ne kadar adil?  Cezaevi, sınırlarıyla kısıtlı mı? Günlük yaşamda hepimiz birbirimizin gardiyanı mıyız?' kitabı okurken aklıma takılan sorular oldu.



The Blunderer ise eşiyle mutsuz olan, parlak bir avukatın hayatının nasıl kaydığını anlatan bir roman. Dışarıdan parlak görünen hayatların içindeki gerilim, aniden ortaya çıkan şiddet, giderek artan tempo ve daralan çember okuyucu olarak sizin de boğazınızı sıkıyor.

İngilizce bilenler Highsmith'i  orjinalinden çok rahat okuyabilir.Telefonumdaki Zargan uygulaması büyük kolaylık sağlıyor. Tavsiye ederim.




2 yorum:

  1. İki çocuk, okul, blog ( ev işleri, yemek, temizlik vs için dört-beş tane hizmetçiniz varsa bile)... tebrikler.

    YanıtlaSil
  2. İstediğim kadar çok okuyup, yazamasam da hepsine yetişmeye çalışıyorum. Zaman kısıtlı olunca okunacak kitaplarda da seçici olmak lazım.

    YanıtlaSil